İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Geliştirilen Teknoloji ile Özütlenen Anadolu Propolisinin COVID-19 Tedavisini Desteklediği Gösterildi.
Propolis, arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünü. Arılar tarafından kovandaki mikropları yok etmek ve sterilizasyonu sağlamak için kullanılır. Arılar petek gözlerini önce propolis ile kaplar sonra ana arı petek gözüne yumurtasını bırakır. Bu sayede yumurtanın sağlıklı bir şekilde gelişmesi sağlanır. Ayrıca arılar, propolisle sıvanan petek gözlerine balını, polenini, arı sütünü koyar. Böylece arının ürünleri kovanda bozulmadan saklanır. Propolis bilimsel çalışmalarda güçlü bir antiviral, antibakteriyel, antifungal, antienflamatuvar ve antioksidan olarak belirtilmektedir.
Hayatımızı büyük ölçüde etkileyen mevcut COVID-19 pandemisi, bağışıklık sistemimizin gücünün ne kadar önemli olduğunu bize tekrar gösterdi. Koronavirüs enfeksiyonuyla birlikte semptomları azaltmaya yönelik destek tedavilerin arayışı da arttı. Bağışıklık destekleyici ve doğal bir arı ürünü olan propolis, bu anlamda en dikkat çeken besin oldu. Bu süreçte yapılan birçok bilimsel çalışmada, propolisin hastalığın şiddeti üzerinde medikal tedaviye potansiyel bir destek olabileceği bildirildi. Yayınlanan son olgu raporu da Anadolu propolisi kullanımının COVID-19 semptomlarını hafifletmede tedaviye faydalı bir destek olabileceğini gösteriyor.
2021 yılı Nisan ayında Acta Medica Mediterranae dergisinde ‘’COVID-19 VE ANADOLU PROPOLİSİ: BİR OLGU SUNUMU’’ başlıklı yayınlanan olgu raporunda medikal tedaviye cevap vermeyen ve umutsuz vaka olarak görülen COVID-19 hastasında Anadolu propolisinin dikkat çekici etkilerine yer verilmiştir. Koronavirüs teşhisi sonrası ilk önce evde ilaçla izlem ve sonrasında vakanın kontrol altına alınamaması ile hastaneye yatış ve yoğun bakımda tüm ek medikal tedavilere rağmen iyileşme sağlanamayan hastanın tedavisine son umut olarak %30 oranında saf Anadolu propolisi içeren bir özütten günlük 20 damla eklenmiştir. Anadolu propolisin eklenmesi sonra 3. günden itibaren hızla iyileşme gerçekleşmiş ve 7. günde yoğun bakım ve ek solunum desteğine ihtiyaç kalmamıştır. Normal serviste 10 gün takip sonrası hasta taburcu edilmiştir. 15 gün sonra son kontrolde tüm bulguların normal olmasının yanında, literatürde bildirilen diğer vakalara kıyasla, bu olguda akciğerlerde yapılan görüntüleme sonuçlarında hiçbir bir hasar gözlemlenmemiş olması Anadolu propolisin olumlu etkisine yorumlanmıştır.”
BEE’O Propolis’in Kurucusu Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı Anadolu propolisinin farkını anlattı.
Tanuğur; “Ülkemiz dünyanın en büyük arıcılık ülkelerinden ve ayrıca endemik bitki zenginliği açısından dünyanın en zengin coğrafyası. Dolayısıyla bu endemik bitkilerden elde edilen arı ürünlerinin kalitesi, başka ülkelerde üretilenlerden çok daha yüksek. Ham halde kovandan balmumu ile karışık halde elde edilen propolisten yararlanmamız için özütleme işlemi gerekiyor. Böylece vücudumuz propolisin değerli bileşenlerini kullanabiliyor. Bu özütleme işlemi çok önemli. Uzman gıda mühendisleri kontrolünde uygun altyapı ve teknoloji ile yapılması gerekiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te geliştirdiğimiz propolis özütleme teknolojisi sayesinde, yüksek kalitede saf Anadolu propolisi elde edebiliyoruz. Doğru hazırlanmış iyi kalite bir Anadolu propolisinde en az 15 farklı fenolik bileşen (KAFE, Kafeik asit, Kumarik asit, Kuarsetin, Ferülik asit, Sinnamik asit, Ramnetin, Pinosembrin, Resveratrol, Apigenin, Krisin, Luteolin, Hesperidin, Hidroksibenzoik asit, Epikateşin) bulunur. Bunların en az 5 tanesinin miktarı, her mililitresinde 500 mikrogramın üzerindedir. %10 oranında saf Anadolu propolisi içeren bir özütte en az 1000 miligram polifenol bulunur.” dedi. Tanuğur, sağlıklı beslenmenin bir parçası olarak yetişkinlerin günde en az 20 damla, çocukların ise günde en az 10 damla saf Anadolu Propolisi tüketmelerini öneriyor.